Suriye'de hükümetten desteğini çekerek muhalif saflara geçen en üst
düzey isim olan Navaf Faris, Beşar Esad yönetimine ağır ithamlarda
bulundu.
Faris, ülkede yüksek can kaybına yol açan bazı bombalı saldırıların, bizzat yönetim tarafından El Kaide mensupları kullanılarak düzenletildiğini öne sürdü.
Faris geçen hafta ülkesinin Bağdat büyükelçisi iken görevini bırakmış ve bundan böyle muhaliflere destek vereceğini açıklamıştı.
Halen Katar'da bulunan Navaf el Faris, Suriyeli yöneticileri hayatta kalmak için her şeyi göze alabilecek "yaralı bir kurda" benzetti.
Faris, Cumhurbaşkanı Esad'ın halkı üzerinde kimysasal silah kullanmaya
hazır olduğunu öne sürdü ve iktidardan ancak güç kullanılarak
indirilebileceğini kaydetti.
BBC'ye
özel bir mülakat veren Suriyeli siyasetçi, bu gibi silahların Humus'ta
sınırlı şekilde kullanılmış olabileceğine dair teyit edilmemiş bazı
haberler olduğunu kaydetti.
Suriye'nin
elinde kimyasal silahlar olduğu biliniyor. Komşu ülkeler ve batılı
hükümetler rejim devrilirse bu silahların kimlerin eline geçebileceği
konusunda kaygılı.
Faris, Şam'daki son çatışmaların da son derece önemli olduğunu belirterek, bunu Esad rejiminin çöküşünün başlangıcı olarak ifade etti.
Yönetimin başkenti çatışmaların dışında tutabilmek için şimdiye dek
vargücüyle çalıştığını kaydeden Suriyeli yetkili, buna rağmen devrim
hareketinin her geçen gün yayıldığını söyledi.
Yönetimin devrilmesi 'kaçınılmaz'Suriyeli yetkilinin açıklamaları, BM özel elçisi Kofi Annan'ın Suriye üzerindeki baskının artırılması için Moskova'da görüşmeler yaptığı bir sırada geldi.
Daha önce Baas Partisi içinde üst düzey görevlerde bulunan, çeşitli
kentlerde valilik yapan Faris, BBC güvenlik muhabiri Frank Gardner'ın
sorularını yanıtlarken hükümetin "kaçınılmaz olarak devrileceğini"
söyledi.
"Bunun olacağı kesin. Umarız bu kısa sürede olur da yapılan fedakarlıklar daha da artmaz" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da yönetimin devrilmesinin kaçınılmaz olduğu görüşünü paylaşıyor.
Clinton BBC'ye Suriye'de şiddetin ve saf değiştirenlerin yoğunlaşmasının, hükümet üzerinde büyük bir baskı yarattığını söyledi.
Amerikalı bakan gelişmelerin, hükümetin süreci atlatamayacağını
gösterdiğini savundu, ancak siyasi bir geçiş dönemi sağlanması için hala
fırsat olduğunu belirtti.
Clinton, Çin ve Rusya'nın Cumhurbaşkanı Beşar Esad'a doğrudan baskı uygulamasının etki sağlayabileceğini savundu.
Rusya ise, ülkenin Suriye'ye karşı yaptırım seçeneğini ele alması için Batılı ülkelerden yönelen girişimlerin "şantaj unsuru" taşıdığını söyledi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'a göre, Batı Rusya'dan Şam'a
yaptırım uygulayacak bir önergeyi desteklemesini istedi; aksi takdirde
BM gözlemcilerinin görev süresinin uzamayacağı bilgisi verildi.
Lavrov, "Bence bu yaklaşım yapıcı değil ve tehlikeli" dedi.
Lavrov, çatışmaların sonlandırılması için muhaliflere baskı yapılmazken
bunun Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'dan beklenmesinin "doğru
olmadığını" söyledi.
Dünya güçleri, Cuma günü BM gözlemcilerinin görev süresi bitmeden, gücün geleceği konusunda bir karara varmaya çalışıyor.
Bu ortamda Moskova'ya giden BM özel elçisi Kofi Annan, bugün Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile görüşecek.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ise, konuyu Pekin'de Çinli liderlerle ele alacak.
Çin ve Rusya şimdiye dek BM Güvenlik Konseyi'ne
gelen tüm karar tasarılarını yeterince dengeli olmadıkları ve Suriye'ye
müdahaleye kapı açabilecekleri gerekçesiyle veto etmişti.
Yorumlar
Yorum Gönder